Çocukları - Torunları

 Kasım (ra)

D. 598 / Mekke
V. 600 Mekke (Cennetul-Mualla)

Efendimizin ilk doğan çocuğu
Bu sebepten künyesi: Ebül-Kasımn(Kasımın babası) oldu.
Hazreti Peygamber, Ebûl-Kasım adıyla çağırılmasından hoşlanırdı.
Ashab da kendisini bu isimle çağırırlardı.
İbni Sa'de göre, Kasım iki sene yaşadı.
Mekkede vefat etti.
Rasûl-i Ekremin çocukları içinde ilk ölen Kasım oldu

 

Zeyneb (ra)

Lakabı : Ümmü Ümame
D : M.600 Mekke
V : M.630 - H : 8  
Medine / Baki Kabr.
Eşi : Ebu'l As b Rebi
Oğlu : Ali
Kızı : Ümame

Peygamberimiz'in en büyük kızıydı.
Kasım'dan sonra doğmuştu.
Zeyneb doğduğu zaman, Rasûl-i Ekrem otuz yaşındaydı.
Mekke'de doğmuş olan Zeyneb, Hicretin sekizinci senesi Medine'de vefat eyledi.
Vefatında otuz yaşında bulunuyordu.
Zeyneb, önce, teyzesinin oğlu Ebûl'as ile evlenmişti.
Ebûl as bidayette müşriklerden ayrılmadığı için, "Bedr" gazvesinde Müslümanların eline esir düşmüş, kurtulunca, Zeynebi Medine'ye göndereceğine söz vermişti.
Rasûl-i Ekrem, ailesini getirmek için, "Harise oğlu Zeyd"i göndermişti.
Zeynebi Medine'ye götüren Zeyd oldu.
Zeyneb Medine'ye gitti ve fakat zevci Ebûl'as Mekke'de kaldı.
Ebûl'as, bir seriyye esnasında yine Müslümanların eline esir düştü ve fakat Hazreti Zeyneb'in himayesi sayesinde serbest bırakıldı.
Ebûl'as, ikinci defa esirlikten kurtulunca, Mekke'ye gitti.
Emanetleri sahiplerine verdikten sonra, Müslümanlığı kabul etti.
Medine'ye hicret eyledi.
Müslüman olduğu için nikâhları yenilendi.
Ebûl'as, Hazreti Zeynebe iyi muamele ederdi.
Bu yüzden, Rasûl-i Ekremin takdirini kazandı.
Zeyneb, kocasına tekrar kavuştuktan sonra çok yaşayamadı.
Vefatında, cenazesi "Ümmü Eymen" ile "Hazreti Sevde" tarafından yıkandı.
Namazını Rasûl-i Ekrem kıldı.
Mezarına Ebûl'as indirdi.


Rukayye (ra) 

Lakabı : Ümmü Abdullah ve
Zatu-Hicreteyn (iki hicret sahibi)
D : 602 Mekke
V : 624 - H : 2  Medine Baki Kabr.
Eşi : Osman b.Affan

Rasûl-i Ekremin ikinci kızıydı.
Doğduğu zaman Hazreti Peygamber Efendimiz, otuz üç yaşında bulunuyordu. Rukayye babasının peygamberliğinden önce, Ebû Leheb'in oğlu, Utbe ile nişanlanmıştı.
Rasûl-i Ekrem, halkı İslama dâvete başlayınca Ebû Leheb, oğlunu çağırdı: "Oğlum! Muhammed'in kızından ayrılmıyacak olursan, ben senden ayrılırım." dedi.
Utbe de babası Ebû Leheb'in teşvikiyle "Rukayye"yi bıraktı.
O zaman Rukayye, Hazreti Osman ile evlendi.
Habeşistana göç eden ilk kafileye Hazreti Osman, zevcesi Hazreti Rukayye ile birlikte katılmışlardı.
Hazreti Osman, Habeşistan'dan Mekke'ye dönmüş, oradan da Medine'ye hicret etmişti.
Rukayye, Bedr gazası günlerinde hastalanmış, bu yüzden Hazreti Osman, Bedr muharebesinde bulunamamış, hattâ zevcesi başında kaldığı için, mazeretliler arasına konulmuştu.
Bedr gazası zaferini Harise oğlu Zeyd, Medineye ulaştırdığı gün, Hazreti Rukayye vefat etmişti.
Rasûl-i Ekrem de, Bedr savaşı yüzünden, kızı Rukayye'nin cenazesinde bulunamamıştı


Ümmü Külsüm (ra)

 D : 603 Mekke
V : 630 - H : 9  Medine / Baki Kabr
Eşi : Osman b. Affan (Evlilik 624 / 2)

İslâmiyet gelmeden önce doğdu.
Annesi Hazret-i Hadîce’dir.
Ümmü Gülsüm İslâmiyet gelmeden önce Ebû Leheb’in ikinci oğlu Uteybe ile nişanlanmıştı.
İslâmiyet gelince Ebû Leheb îmân etmedi ve İslâmiyet'in çok azgın bir düşmanı oldu. Onun hakkında (Tebbet) sûresi nâzil olunca oğluna Ümmü Gülsüm’den ayrılmasını söyledi.
O da babasını dinliyerek ayrıldı.
Bedr gazasının sonunda, Hazreti Rukayye'nin ölümünden bir yıl sonra, Hicretin üçüncü yılı, Hazreti Osman'la evlendi.
Buhârînin bildirdiğine göre, Hafsa dul kalınca, Hazreti Ömer, Osman'a müracaat ettiği zaman, Hazreti Osman tereddüt etmişti.
O zaman Rasûl-i Ekrem, Ömere: "Ben sana Osman'dan, Osman'a da senden daha iyi bir adam bulacağım.
Kızını bana ver, ben de kızımı Osman'a vereyim." demişti.
Hazreti Osman'la evlenen Ümmü Külsûm, onunla altı yıl beraber yaşadı.
Hicretin dokuzuncu senesi vefat etti.
Cenaze namazı Rasûl-i Ekrem tarafından kılındı.
Hazreti Ali Hazreti Fadl ve Hazreti Üsâme tarafından gömüldü.
Hazreti Osman, Rasûl-i Ekremin iki kızı: Rukayye ve Ümmü Külsûm ile evlendiği için, "İki nur sahibi" mânâsına "Zinnûreyn" sıfatını kazanmıştı.


 Fâtıma (ra)

Lakabı : Ümmü Ebiha (Babasının Annesi)
Zehra ve Betül

 D :  605  Mekke
V : 632 - H.11  Medine / Baki Kabr.
Eşi : Ali b. Ebi Talip (ra) (evlilik: 624/2) 
Çocukları : Hasan,Hüseyin,Muhassin
Zeynep,Ümmü gülsüm (ra)

Rasûl-i Ekrem (as)'in en küçük ve fakat en sevgili kızıydı.
İlâhî vahiy ilk geldiği zaman, Mekke'de doğdu
Hicretin ikinci senesi Medine'de Hazreti Ali ile evlendi.
Evlendikleri zaman Hzreti Fâtıma on beş, Hazreti Ali yirmi dört yaşındaydı.
Rasûl-i Ekrem, kızı Fâtıma için, yatak çarşafı, iki değirmen, bir su tulumu hazırlamış, Hazreti Fâtıma, değirmenlerle su tulumunu, bütün ömrü boyunca kullanmıştı.
Rasûl-i Ekrem Hazreti Ali ile Hazreti Fâtıma'nın iyi geçinmesini ister, aralarında ihtilâf çıkarsa, onları barıştırırdı.
Bir gün Ali, Fâtıma'ya şiddetli bir muamelede bulunmuş, Fâtıma de Rasûl-i Ekreme başvurarak Ali'yi şikâyet eylemişti.
Fâtıma'dan sonra, Ali gelmiş, o da Fâtıma'yı şikâyette bulunmuş, fakat Rasûl-i Ekrem ikisin de barıştırmıştı.
Bir defa da, Hazreti Ali ikinci bir zevce almaya kalkmış, bunu haber alan Rasûl-i Ekrem çok üzülmüş bir hutbesinde; "Benim kızım benim ciğerparemdir.
Kızımı kederlendiren her şey, beni de kederlendirir." demiş, bunun üzerine Hazreti Ali teşebbüsünden vazgeçmiş, Hazreti Fâtıma'nın sağlığında başka bir kadınla evlenmemişti.
Hazreti Fâtıma, Hicretin on birinci senesi, babasından altı ay sonra vefat eyledi.
Rasûl-i Ekrem Efendimizin irtihalinde kızı yirmi beş yaşındaydı.
Rasûl-i Ekrem, kızı Fâtıma'yı çok severdi.
Hastalığı sırasında onu yanına çağırdı. Kulağına fısıldadı.
O zaman Fâtıma ağladı; sonra yine fısıldadı.
Bu sefer, Fâtıma'nın yüzü güldü.
Hazreti Âişe sordu.
Hazreti Fâtıma da: "Önce, Rasûl-i Ekrem, hastalığı sonunda öleceğini söyledi, ağladım.
Sonra, ailesi içinde kendisine ilk kavuşacak olanın ben olduğumu haber verdi.
O zaman da sevindim." diye cevap vermişti.
Rasûl-i Ekrem Efendimizin soyunu yaşatan Hazreti Fâtıma oldu.
Fâtıma'nın beş çocuğu oldu:
Hasen, Hüseyin, Muhsin, Ümmü Külsûm, Zeyneb isimlerinde idi.
Bunlardan Muhsin, küçükken vefat etmişti.


 Abdullah (ra) 

 Mekke'de doğdu,
D : 612
V : 612  (Cennetül mualla)
Üç ay yaşadı.

"Tâhir ve Tayyeb" Abdullah'ın
diğer isimleriydi.


  İbrahim (ra)

D. 630 Medine
V. 632 Medine / Baki Kabr. 
Anne : Mariye b.Şemun (ra)
Dede : Şemun el Kıbtiyye
Süt anne : Ümmü Seyf

Rasûl-i Ekrem'in en küçük çocuğu ve en küçük oğluydu.
Hicretin sekizinci senesi Medine'de doğdu.

İbn İshaka göre, Resûl-i Ekrem'in İbrahim'den başka bütün çocukları, Peygamberlikten önce doğmuşlardı.
İbrahim, Mısırlı Hazreti Mâriye'den dünyaya gelmiş, Hazreti Âişe'nin rivayetine göre, on yedi veya on sekiz aylıkken vefat etmişti.
Rasûl-i Ekrem, İbrahim'in doğumundan çok memnun olmuş, yedinci günü bir ziyafet vermiş, fukaraya sadaka dağıtmış, oğluna Hazreti İbrahim'in adını takmıştı.
Çünkü, Rasûl-i Ekrem'in Hazreti Hadîce'den doğmuş olan erkek çocukları küçük yaşlarındayken ölmüşlerdi.
Diğer zevcelerinden de evlâdı olmamıştı. Ebû Rafiın zevcesi Selmâ, yeni doğan İbrahime sütannelik yapmıştı.
Buhârî, Ümmü Seyf'in İbrahimi emzirdiğini bildirmektedir.
Rasûl-i Ekrem, sütanneye uğrar, İbrahimi görür, okşar ve öperdi.
İbrahim, Ümmü Seyf'in evinde öldü. Hazreti Peygamber, çocuğunun hastalığını duyunca, Avfoğlu Abdurrahmân ile onun yanına gitmiş, İbrahim'in ölüm pençesinde kıvrandığını görünce, dayanamamış ağlamıştı. Abdurrahmân: "Yâ Resûlallah! Ne yapıyorsunuz?.," deyince, Rasûl-i Ekrem: "Şefkat duygularım galeyana geldi." buyurmuştu.
Rasûl-i Ekrem, oğlunun cenaze namazını kılmış, Abbâs oğlu Fadl, Zeyd oğlu Üsâme, Maz'un oğlu Osman, İbrahimi mezarına indirmişti.
Baki' mezarlığına gömüldü.
İbrahim öldüğü zaman güneş tutulmuştu.
Halk, güneş de mateme katıldı, deyince Rasûl-i Ekrem: "Güneş ile ay, Allah'ın âyetlerindendir.
Bir fânînin ölümü yüzünden tutulmazlar!" diye hitapta bulunarak, Müslümanları böyle yanlış anlayışlardan uzaklaştırmışlardı.


Kasım: Hz. Muhammedin,3 erkek çocukların’dan 1.sidir.
Bunun için, Hz. Muhammedin Ebu'I Kasım denildi.
Nubuvvetden önce Mekke'de dünyaya geldi.
Annesi, Hadicet-ul-Kubra'dır.
17 aylık iken vefat etti.

Zeyneb: Hz. Muhammedin, 4 Kızından 1.sidir.
Peygamberimiz 30 yaşında iken dünyaya geldi.
Hicretin 8. yılında, 31 yaşında vefat etti.
Oğlu Ali, Mekke'nin fethinde Hz. Muhammedin devesinin arkasında idi.
Zeynebin kızı Umame'yi Hazreti-i Ali kendine nikah eyledi.

3.Rukayye: Hz. Muhammedin 2. Kızıdır.
Peygamberimiz 33 yaşında iken dünyaya geldi.
22 yaşında iken, Bedr gazasından önce hastalandı
Hazreti Osman'a bedr gelmeyip zevcesine hizmet etmesi emrolundu. Bedr zaferinin müjdesi Medine'ye geldiği gün defn olundu.

4.Ümmu Gülsüm: Hz. Muhammedin,3. Kızıdır.
Ümmü Gülsüm de Hazreti-Osman'a nikahlandı.
Hicretin dokuzunda vefat etti.
Namazını Resulullah kıldırdı ve defn olunurken kabri yanında durup, mubarek gözlerinden yaş döktü.

5.Fatima: Hz. Muhammedin ,4. ve son Kızı'dır.
Hz.Alinin zevcesi ve Hz.Ömer'in kayın validesidir.
Nikah yapılırken 15 yaşında idi.
Hz.Ali 21 yaşında idi.
Hicreten 13 yıl önce, Mekke'de doğdu, 24 yaşında vefat etti.
Hassan, Hüseyin ve Muhsin adında 3 Oğlu ile Ümmü Gülsüm ve Zeyneb adında 2 Kızı oldu.
Resulullahın soyu Fatima'dan türedi. Zeyneb, Abdullah Bin Cafer Tayyar ile nikahlanıp, Ali ve Ümmü Gülsüm isimli çocukları oldu.

6.Abdullah: Hz. Muhammedin,Hz. Hadice'nin son çocuğudur.
Nubuvvetden sonra doğup memede iken vefat etti.
Tayyib ve Tahir'de denilir.
Abdullah vefat edince As Bin Vail "Muhammed ebter oldu" yani soyu kesildi dedi.
Allah’ın kevser suresi ile As kafirine cevap verdi.

7.İbrahim: Hz. Muhammedin,Erkek çocukların’dan 3. ve çocuklarının sonuncusudur.
Heraklius'un Mısır valisi olan Mukavkis'in hediye gönderdiği Maruye'nin oğludur.
Hicretin sekiz yılı tevellud edip, 1,5 yaşında iken vefat etti.


Peygamberimiz (Aleyhisselam)'in Torunları

 

 Ali b. Ebi'l As (ra)

Doğum : Nübüvvetin 5.yılı  Mekke
Babası :  Ebu'l As b. Rebi
Peygamberimizin (as) kızı Zeynep (ra) dan dolayı torunu 

İlk torun
Mekke'nin fetholduğu gün Mekke'ye girişte Peygamberimizin devesinde beraber olma şerefine erdi
Kardeşi : Ümame
Vefat : 630 / 8
Baki kabr. /Medine

Ümame bint Ebi'l As (ra)

Doğum : Nübüvvetin 8.yılı Mekke
Babası : Ebu'l As b. Rebi
Anne : Zeynep (ra)
İlk kız torun
Kardeşi : Ali
Eşi : Ali b.Ebi Talib (ra)
Hz Fatıma'nın (ra) vasiyeti üzerine (632/11)
Diğer eş : Mugire b Nevfel
(Hz Ali (ra) vasiyeti ile)
Vefat : 665 / 45  Kufe/Necvef/Irak

 Abdullah b. Osman (ra)

Doğum : Nübüvvetin 8.yılı / Habeşistan 
Resulullah efendimizin (sav) kızı Rukiyyeden dolayı torunu
Baba: Osman b. Affan (ra)
Anne : Rukiyye (ra)
Vefat : 625 / 4  Baki kabr. - Medine

Hasan b. Ali (ra)

Doğum : 625 / 3 Medine
Baba . Hz Ali (ra)
Anne : Hz Fatıma (ra)
Eşler : 13 evlilik yaptı
Oğulları : Hasan el müsenna Zeyd,Kasım, Ebubekir,Abdullah, Amr Abdurrahman, Hüseyin,Muhammed ,Yakub İsmail ,Talha
Kızları : Fatma ,Ümmül Hasan,Ümmül Hayr, Ümmü Gülsüm,Ümmü Abdullah
Savaş ve Görevler : Horasan Fethi,
Hz Osman 'ı (ra) koruma
Cemel, Sıffın , Nehrevan
Vefat : 669 / 49 Baki kabr. / Medine

Hüseyin b. Ali (ra)

Lakabı : Eş-şehid
Doğum : 626 / 5  Medine
Baba : Hz Ali (ra)
Anne : Hz Fatıma (ra)
Eşleri : Ümmül Benin,
Amire, Rebbab, Leyla
Oğulları : Zeynel Abidin, Ali,
Aliyül-ekber,Cafer,A
bdullah,
Muhammed
V
efat : 680 /61   Kerbela-Irak

 Muhassin b.Ali (ra)

Doğum : 627/5 Medine
Baba : Ali (ra)
Anne : Fatıma (ra)
Vefat : Bebekken vefat etti
Medine / Baki kabr.

 Zeyneb b.Ali (ra)

Doğum : 628 / 6 Medine
Baba : Hazreti Ali (ra)
Anne : Fatıma (ra)
Eşi : Abdullah b. Cafer b.Ebi Talip
Oğulları : Ali,Avnül Ekber, Abbas, Muhammed
Kızları : Ümmü Gülsüm ve Rukiyye
Vefat : 685 / 65 (Kanatıru's Siba / Mısır) 

 Ümmü Gülsüm b Ali (ra)

Doğum : 629 / 7  Medine
Baba : Hz Ali (ra)
Anne : Fatıma (ra)
Eşler : Hz Ömer,Avn b Cafer,
Muhammed b Cafer et Tayyar
Oğlu : Zeyd (Hz Ömer'den) 
Vefat : 680 / 61  Medine /Baki kabr.

Bismillahirrahmanirrahim
 
HİCRİ 1.YIL 
Peygamberimiz'in (sav) Mescidinin Yapılışı
Ezan
 Hz. Hamza'nın (ra) Sîfü'l-Bahr'e Gönderilişi
Ubeyde b. Hâris'in (ra) Râbığ'a Gönderilişi
Sa'd b. Ebi Vakkas'ın Harrar'a Gönderilişi

 HİCRİ 2.YIL
 Cihat Emri / İzni 
 Ebvâ (Veddan) Gazâsı
 Buvat Gazâsı 
 Sefvan Gazâsı 
  Zü'l-Uşeyre Gazâsı 
 Nahle Seferi 
 Kıblenin Kâbe'ye Çevrilişi
  Ramazan Orucunun Farz Kılınışı 
  Teravih Namazı
   Bedir Savaşı 
  Sevık Gazası
  Fıtır Sadakası ve Bayram Namazları Zekat Farizası
 

HİCRİ 3.YIL
Karkaratü'l Küdr Gazası
Ka'b b. Eşref'in Öldürülmesi,
Gatafan Gazası
Ebu Râfi'in öldürülüşü
İbn Süneyne (Sübeyne)'nin Öldürülüşü
Buhran Gazası
Karde Seferi
Hz Hasan'ın (ra) doğumu
Uhud Savaşı

HİCRİ 4.YIL
Katan Seferi
Abdullah b. Üneys (ra) Seriyyesi
Reci Seferi
Bi'r-i Mauna olayı
Amr b. Ümeyye Seriyyesi
Beni Nadir yahudileri Medine'den Sürüldü
İçki Haram Kılındı
Hz Ali 'nin (ra) annesi Fatıma hatun vefat etti
Hz. Zeyneb'in Vefatı
Peygamberimiz Aleyhisselamın Torunu ve Hz. Osman'ın Oğlu Abdullah'ın Vefatı
Ebu Seleme Abdullah b Abdulesed (ra) vefat eti
Hz Hüseyin Doğdu
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Ümmü Seleme ile Evlenişi
Bedru'l Mev'id Gazvesi
 
HİCRİ 5.YIL
Zatürrika Gazvesi
Dümetü'l Cendel Gazvesi
Müzeyneler Müslüman oluyor
Beni Mustalık Gazası (Müreysi’ Savaşı)
Rasulullah (sav)'ın Cüveyriye binti Haris ile evlenmesi
Hz. Aişe ve İfk (İftira) olayı
Peygamberimiz'in (sav) ,Hz Zeyneb b.Cahş ile evliliği
HENDEK SAVAŞI
Beni Kurayza Gazası

HİCRİ 6.YIL
Kurata seferi
Beni Lihyan seferi
Gabe gazası
Gamre seferi
Zülkasse  seferi
Cemum seferi
Iys seferi
Tarf seferi
Dümetül Cendel seferi
Fedek seferi
Beni Fezare seferi
Ükl ve Üraniler
 Hudeybiye Antlaşması

HİCRİ 7.YIL
Peygamber (sav) elçileri
Hayberin fethi
Peygamberimiz Aleyhisselamın Hz. Safiyye ile Evlenişi
Fedek Yahudileriyle Anlaşma Yapılması
Vâdi'l-kurâ Gazası
Hısma Seferi
Teymâ seferi
Benî Fezâre Seferi
Türebe Seferi
Hz. Ebu Bekr'in Necd seferi
Benî Mürre Seferi
Meyfaa seferi
Cinab Seferi
UMRETÜ'L-KAZA
 
HİCRİ 8.YIL
Peygamberimiz Aleyhisselam'ın Kızı Hz. Zeyneb'in Vefatı
Mute Gazası
Mekke'nin Fethi
Huneyn Savaşı
Taif Kuşatması
Halid b. Velid ile Osman b. Talha'nın Müslüman Oluşu

 HİCRİ 9.YIL
Müslüman Kabilelere Valiler ve Zekat Tahsil Memurları Gönderilişi
Medine'ye Gelen Benî Temim Heyeti
Hâris b. Dırâr el-Huzâî'nin Medine'ye Gelişi, Müslüman Oluşu ve Benî Mustalıkların da Müslüman Olmalarını Sağlayışı
Benî Esed b. Huzeymelerin Müslüman Oluşu
Urve b. Mes'ud'un Müslüman Olup Taiflileri Müslümanlığa Davet Edişi ve Şehit Edilişi
Benî Uzre Heyetinin Medine'ye Gelmeleri ve Müslüman Olmaları
Kutbe b. Âmir'in Has'amlara Gönderilişi
Abdullah b. Avsece'nin Hârise b. Amr b. Kurayt Oğullarına Gönderilişi ;
Dahhâk b. Süfyan'ın Kurataları Te'dibe Gönderilişi
Beliyy Heyetinin Medine'ye Gelişi ve Müslüman Oluşu
Habeş Necaşî'si Ashama'nın Vefat Edişi ve Kendisi İçin Gıyâbî Olarak Medine'de Cenaze Namazı Kılınışı
Peygamberimiz Aleyhisselamın Zevcelerinden 1 ay inzivaya çekilişi
Tebük Seferi
Hz. Ümmü Külsûm'un Vefatı
Himyer Krallarının Müslüman Oluşu
Sakîflerin Müslüman Oluşu
İslamiyet Arabistanda yayılıyor
Baş Münafık Abdullah b Übeyy b Selül'ün Ölüşü
9.Yıl Haccı

HİCRİ 10.YIL
Hz. İbrahim'in Vefatı
Veda Haccı

HİCRİ 11. Yıl
Usame b. Zeyd (ra)'in Suriye Seferi
Peygamberimiz Aleyhisselamın vefatı

 

Peygamberimiz Aleyhisselamın İlk Cuma Hutbeleri

Peygamberimiz Aleyhisselam, bu Cuma günü, ayakta durarak ardarda irad ettiği hutbelerinde, Allah'a lâyık olduğu veçhile hamd ve sena­da bulunduktan sonra, şöyle buyurdu:

"Ey insanlar! Kendiniz için, önden ahiret azığı olacak şeyler gönderiniz. Elbette, bilirsiniz ki; her biriniz ölecek ve davarını çobansız bırakacaktır! Sonra Rabbi ona tercümansız, perdedarsız olarak: 'Sana Resûlüm gelip emirlerimi tebliğ etmedi mi? Ben sana mal verdim, ihsanda bulundum. Sen kendin için [âhiret azığı olarak] ne gönderdin? buyuracak. O da, sağına soluna bakacak, hiçbir şey göremeyecek! Sonra önüne bakacak. Önünde de cehennemden başka birşey göremeyecek! Öyle ise yarım hurma ile de olsa cehennemden kendisini korumaya gücü yeten kimse, hemen o hayır işlesin! Onu bulamayan da, güzel bir sözle kendisini korumaya çalışsın. Çünkü bir iyiliğe on mislinden yedi yüz misline kadar sevab verilir! Selam ve Allah'ın rahmet ve bereketleri üzerinize olsun!" "Allah'a hamd olsun! Allah'a hamd eder ve O'ndan yardım dilerim. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerinden, Allah'a sığınırız. Allah'ın doğru yola ilettiğini hiç kimse saptıramaz! Saptırdığını da hiç kimse doğru yola iletemez! Şehadet ederim ki: Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur! O, birdir; O'nun şerîki yoktur! Sözlerin en güzeli, Yüce Allah'ın Kitabıdır. Allah kimin kalbini Kur'ân'la süsler ve onu küfürden sonra İslâmiyete girdirir, o da Kur'ân'ı insanların sözlerine tercih ederse, işte o kimse felah bulmuş, kurtulmuştur. Doğrusu, Kitabullah sözlerin en güzeli, en belâgatlısıdır. Allah'ın sevdiğini seviniz! Allah'ı candan gönülden seviniz! Allah'ın kelamından, zikrinden usanmayınız! Allah'ın kelamından, kalbinize kasvet ve darlık gelmesin! Çünkü, Allah'ın kelamı, herşeyin üstününü ayırıp seçer, amellerin hayırlısını, kulların seçkinlerini, kıssaların iyisini zikreder. Helal ve haram olan herşeyi beyan eyler. Artık Allah'a ibadet ediniz ve O'na hiçbir şeyi şerik koşmayınız. O'ndan gereği gibi sakınınız. Dilinizle söylediğiniz güzel sözlerinizle Allah'ı tasdik ve ikrar ediniz. Allah'ın ihsan ettiği rahmetle aranızda sevişiniz. Muhakkak biliniz ki: Allah, ahdinin bozulmasına gazab eder. Selam olsun sizlere!"[3] Peygamberimiz Aleyhisselamın Beni Salim mescidinde Cuma günü irad buyurduğu hutbe olmak üzere, Saîd b. Abdurrahman el-Cumahî'den nakledilen hutbede de şöyle buyurulmustur: "Hamd, Allah'a mahsustur. Ben, O'na hamd eder, O'ndan yardım, yarlıganmak ve hidayet dilerim. O'na iman ederim, inanmazlık etmem. İnanmazlık edenlere de düşmanlık ederim. Ben Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, O'nun bir olduğuna, şerîki ve nazîri olmadığına, Muhammed'in de O'nun kulu ve resûlü olduğuna şehadet ederim. Allah, onu peygamberlerin gelmesinin kesildiği, ilmin azaldığı, insanların sapkınlığa düştüğü, zamanın kesintiye uğradığı, Kıyametin kopma ve âlemin sona erme zamanının yaklaştığı bir sırada, tam bir hidayet, tam bir nur, tam bir öğüt olan Kur'ân'la göndermiştir. Allah'a ve Resûlüne boyun eğen, muhakkak doğru yolu bulmuştur. Allah'a ve Resûlüne karşı gelen de, azgınlık ve taşkınlığa, sapkınlıktan sapkınlığa düşmüştür. Size Allah'tan korunmayı tavsiye ederim. Zaten bir Müslümanın bir Müslümana en hayırlı tavsiyesi de, onu ahirete isteklendirmesi, ona Allah'tan korunmayı emretmesidir. Allah'ın sizi sakındırdığı şeylerden sakınınız! Bundan daha üstün ve hayırlı bir öğüt, bundan daha üstün ve hayırlı bir hatırlatma yoktur. Rabbinden korkarak, ürpererek ibadet eden kimse için, Allah'tan korunmak, istediğiniz ahiret mut­luluğu için en güvenilir bir yardımdır. Kim gizli ve açık her işinde Allah'ın hoşnutluğunu gözeterek Allah'la arasını düzeltirse, dünyada onun adı hayırla anılır. Öldükten sonra da, bu, kendisinden önce göndermiş olduğu hayra muhtaç bulunduğu bir zamanda kendisine azık olur. Bunun dışındaki işlerden uzak uzak kaçmayı, onlarla kendi arasında uzun mesafeler olmasını ister. Allah, azabından sizi korkutur. Allah, kulları hakkında çok esirgeyici ve merhametlidir. Sözünü doğrulayan, va'dini yerine getiren Allah'a andolsun ki; bundan cayma yoktur! Çünkü, Yüce Allah 'Benim katımda söz değiştirilmez. Ben, kullara zulümkâr da değilim' [Kâf: 29] buyuruyor. Şimdiki ve gelecekteki işlerinizde gizli ve açık yaptıklarınızdan dolayı Allah'tan korununuz! Kim Allah'tan korunursa, Allah onun günahlarını örter, ecrini de büyütür. Allah'tan korunan büyük bir kurtuluşa ermiştir. Allah'tan korunmak, insanı Allah'ın azab ve gazabından korur. Allah'tan korunmak, yüzleri ağartır, Rabbi hoşnut eder, dereceyi yükseltir. Nasibinizi alınız! Allah katında ifrartlı olan hareketlerde bulunmayınız. Allah doğruları da, yalancıları da bilsinler diye size Kitabını ve yolunu açıkça öğretmiştir. Allah'ın size ihsan ettiği gibi, siz de ihsanda bulununuz. Allah'ın düşmanlarına düşman olunuz. O'nun yolunda, gereği gibi cihad ediniz! Sizi O seçip Müslümanlar diye adlandırdı ki, helak olan açık delillerle helak olsun, sağ kalan da açık delillerle sağ kalsın. Allah'tan başkasında kuvvet ve kudret yoktur. Allah'ı anmayı çoğaltınız. Bu günden sonrası için çalışınız. Kim Allah'la arasını düzeltirse, Allah da onun insanlarla arasını düzeltir. Çünkü Allah insanlar üzerinde hükmünü yürütür. İnsanlar ise Allah üzerinde hükümlerini yürütemezler. Allah insanlar üzerinde tasarruf eder. İnsanlar ise Allah üzerinde tasarruf edemezler. Allah en büyüktür. Büyük olan Allahtan başkasında kuvvet ve kudret yoktur.


 
 HİCRİ AYLAR
Muharrem 
Safer
Rebiülevvel
Rebiülahir
Cemaziyelevvel
Cemaziyelahir 
Recep
Şaban
Ramazan
Şevval
Zilkade 
Zilhicce
 
Facebook beğen
 
 
20 ziyaretçi (25 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol